SORUN BÜYÜKŞEHİR YASASI'NDADIR...

Büyükşehir Yasası TBMM'den çıktı.
Bir alkış, bir alkış...
Sadece "belde" belediye başkanlarından bir tepki geldi.
Tepkinin nedeni basit:
- Makam arabası attaaaaa!.
Başka?
- Makam odası, koltuk, karizma mafiş...
Hatta... Bazı [eski] belde başkanlarının, yetkileri olmadığı halde Anayasa Mahkemesi'ne, yasanın beldeleri ortadan kaldıran maddesinin iptali için dava açtıkları bile yazıldı yerel basın organlarında... Geçiyoruz.
Ama hiç kimse bu yeni yasanın bir "özerklik açılımının" hukuki alt/yapısı olduğu noktasından yaklaşmadı soruna... Gördü, sezdi, hissetti... Ve bir kenara koydu; geçti/ gitti.
Ama hiç kimse, ilçe belediyelerinin yetkisizlikleri ile büyükşehir belediyelerinin yetkileri sizliklerinin yaratacağı ciddi sorunlara takmadı kafasını...
Ve günler geçti.
Bugünlere gelindi.
Gerçek, sorunların içinden başını kaldırdı; önümüze dikildi.
Belde, ilçenin içinde erimiş, kaybolmuştur.
Pek savunulan "yerinden yönetim" ilkesi, oldukça yontulmuş ve belde, artık ilçeden [yani merkezden] yönetilmeye başlamıştır.
İlçe belediyelerinin gelirlerinin en önemli bölümleri büyükşehir belediyelerinin kasasına akıtılmaktadır.
Ve de en önemlisi, davul ilçe belediyelerinin belindedir; ama tokmak, büyükşehir belediyesinin elindedir...
Diyelim, ilçede bir yangın çıktı. Söndürme görev ve sorumluluğu ilçe belediyesinde değil, büyükşehir belediyesindedir.
Diyelim, bir eski beldede arıtma tesisi var ve tesiste de halk sağlığını tehdit eden birçok sorun var.
Bu sorunları çözme görev ve sorumluluğu büyükşehir belediyesindedir.
Halk şikâyet etmekten bitap düşmüştür; öfkelidir, isyan halindedir.
Ama... Eski bir alışkanlık olarak faturayı yerel belediyeye kesmektedir.
Yerel belediye ise, elinde fatura, çaresizlik içinde büyükşehir belediyesinin ilgi/ alaka/ ve sonuç olarak, meseleyi gündemine almasını beklemektedir.
Aşağı da sakal vardır; yukarıda bıyık!..
Nereye tükürülecektir?
Tükürüğü yutmak sağlıklı değildir.
Yalamak ise, er/kişiye yakışmaz...
İşte bu çapraz işleyen karmaşa, gide gide vatandaşı canından bezdirmekte; yetkisi olmayan "sanal-yetkili" ilçe belediyelerini canından bezdirmektedir.
Sorun, Büyükşehir Yasası'ndan kaynaklanmaktadır.
TBMM'den çıktığı zaman şak/şaklarla karşılanan o eyalet yasasından, özerklik ön-görüsünden, Türkiye'yi bölmek için yürürlüğe konan o sinsi plandan kaynaklanmaktadır.
Oysa, her siyasi parti bu yasayı Anayasa Mahkemesi'ne taşıyabilir ve sorunu kökünden çözebilirdi.
Şimdi... Evet, şimdi de TBMM'de yeniden görüşülüp riskli, tehlikeli ve yanlış yerleri değiştirilebilir yasanın.
Ama nerede... Hazretlerin çok daha mühim işleri var.
Hele hele seçim atmosferinde bir de bunu mu düşünecekler?..

 

Önceki ve Sonraki Yazılar