TEMA Gönüllüleri yasal düzenleme istiyor
TEMA Vakfı üyeleri, kamuoyunda 2/B Yasası olarak bilinen orman vasfını yitirmiş arazilerin satışıyla ilgili tartışmaların yeniden başlaması nedeniyle yeniden harekete geçti.
Gerçek (haber) TEMA Vakfı üyeleri, kamuoyunda 2/B Yasası olarak bilinen orman vasfını yitirmiş arazilerin satışıyla ilgili tartışmaların yeniden başlaması nedeniyle yeniden harekete geçti. TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir, tabii ve doğal varlıkların gelecek nesillere ulaştırılmasının önemine dikkat çekti. Toprak, orman, çalılık ve fundalıkların korunmasının ülkenin gen kaynaklarının gelecek yıllara taşınması açısından büyük bir önem taşıdığını hatırlatan Özdemir, doğal varlıkların bozulmadan ve bitirilmeden yarınlarımıza ulaştırılması gerektiğine işaret etti. Bu kaynakların tahribine yönelik ulusal ve uluslar arası her türlü idari, siyasi ve ekonomik baskılara karşı mücadele etmeye devam edeceklerini belirten Özdemir, şöyle konuştu: "Sorunlara çözüm üretmek, biyolojik çeşitlilik, toprak, su ve diğer doğal kaynakların korunması için çalışacağız. Milletimiz eliyle verimli kullanılması ve sürdürülebilir yönetimini gerçekleştirmek, doğal varlıklarımızın korunmasına yönelik politikaların hükümetlerce üretilmesini, gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını, uluslar arası anlaşmalara uyulmasını sağlayacak bilinçli ve etkin bir kamuoyu oluşturmak için tüm gönüllülerimizle birlikte siyasi partilere sesleniyoruz." Vakıf olarak 2/B uygulamasına dayanak olan yasal düzenlemelerin ortadan kaldırılmasını istediklerini açıklayan Özdemir, kamu malı üzerinde haksız tasarrufta bulunan insanların beklentileri ortadan kaldırılması gerektiğini iddia etti. 2/B sınıfı orman arazileri satılmasına karşı olduklarını anlatan Özdemir, sözlerine şöyle devam etti: "Turizm, balık çiftlikleri, tatil köyleri, vb. gerekçelerle kıyılarımız ve kıyılarımızdaki eko sistem bozulmamalı. fiehirlerimizin evsel atıkları, fabrika atıkları arıtılmadan, tahlilleri yapılmadan nehirlerimize, çaylarımıza, denizlerimize verilmemeli. Ormanlarımızın bütünlüğü bozulmamalı, kıyı şeritlerinde, ormana sınır köylerdeki orman ağaçları arasında yükselen villalara dikkat edilmeli, orman ekosistemlerinin kendisini yenileyebilme gücüne zarar verilmemeli. Su ve toprak rejimine zarar verilmemelidir. Topraklarımızı tutan, ekosistem içinde önemli bir yeri olan yeşil bitki örtüsü dikkatle ve özenle korunmalıdır. Kamu malının korunması her yurttaşımızın birinci öncelikli işi olmalıdır. Pınarlarımız kurumakta, yeraltı su kaynaklarımız azalmaktadır. Çünkü ülkemiz 2040 yılında çöl olma tehlikesiyle karşı karşıyadır." (İHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.