TÜGİK’ten Genç Muhtıra
* GENÇ İŞADAMLARI NASIL BİR TÜRKİYE İSTEDİKLERİNİ AÇIKLADI: DÜNYADAN ETKİLENEN DEĞİL DÜNYAYI ETKİLEYEN VE PARTİLERİN KAPATILMADIĞI, KİŞİLERİN SORUMLU TUTULDUĞU BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ
Arif Akçay
Gerçek Gazetesi
Atatürk'ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençlerden, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nda anlamlı bir mesaj geldi.
Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu üyesi 6 bin işadamı "istedikleri Türkiye'yi" açıkladı. Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu Genel Sekreteri ve Ege Akdeniz İşadamları Federasyonu Başkanı Efkan Ceylan, TÜGİK tarafından yapılan açıklamada; "Gençlerin yönetilen değil yöneten kişiler olarak yetiştirdiği bir Türkiye istiyoruz. Dünyadan etkilenen değil,dünyayı etkileyen ekonomiye sahip bir Türkiye istiyoruz. Eğitim, idare ve adalet sisteminin iktidarlara göre değişmediği bir Türkiye istiyoruz.
Din, laiklik ve etnik köken üzerinden siyaset yapılmayan bir Türkiye istiyoruz. Katılımcı demokrasi açısından baraj yüzdesinin aşağılara çekildiği Türkiye istiyoruz. Parti başkanlarının başkanlığı devretme kültürüne sahip olduğu bir Türkiye istiyoruz. AB'li ya da AB'siz çağdaşlaşma yolunda ilerleyen bir Türkiye istiyoruz. Partilerin kapatılmadığı ,partilerin değil kişilerin sorumlu tutulduğu bir Türkiye istiyoruz" dedi.
Türkiye'de yaşanan siyasi ve ekonomik dalgalanma genç işadamlarını da harekete geçirdi. Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu'na (TÜGİK) üye 6 bin işadamı "Nasıl bir Türkiye istiyoruz" konulu bir anket çalışmasına katıldı. Anket sonuçları ulu önder Atatürk'ün milli mücadele ateşini yaktığı Samsun'da hem de 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nın kutlandığı günde açıklandı. Hükümet, muhalefet ve iş dünyasına yönelik muhtıra niteliğindeki talepler TÜGİK Başkanı Hazim Sesli tarafından açıklandı. İşte Genç işadamlarının talepleri: Bütün dünyaya açık, rekabet içinde olan ve paylaşan bir iş dünyası temel hedefimiz olmalıdır. Biz genç işadamları olarak; finans piyasasında etkili olan yabancı sermayenin dolaylı yatırımdan ziyade doğrudan yatırım yaptığı, bu sayede istihdamın artırılmasında temel kaynak oluşturduğu bir Türkiye istiyoruz. Gençlerimizin idare edilen değil, idare eden; yönetilen değil, yöneten kişiler olarak yetiştirildiği bir Türkiye istiyoruz.
Hepimiz biliyoruz ki; dünyanın bir ucundaki ekonomik gelişme artık çok kısa bir sürede bizi de etkilemektedir. Bu yüzden artık dünyadan etkilenen değil, dünyayı etkileyen bir ekonomik yapıya sahip Türkiye istiyoruz. Başta devletin ve rejimin daha etkili işler hale gelebilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalı; yargı, eğitim ve idari yapının yeniden düzenlenmesi için reformlar hayata geçirilmelidir. Eğitim, idari yapı ve adalet sisteminin hükümetlere göre değişmediği bir Türkiye istiyoruz. 192 dünya devleti içerisinde gayri safi milli hasıla bakımından 19'uncu sırada yer alan Türkiye'nin genç üretim gücünün, geç olmadan kullanılmasını istiyoruz. Bizler artık istikrarsızlık yaşayan bir ülke değil, istikrar içinde yaşayan bir Türkiye istiyoruz. Laik, demokratik, sosyal ve hukuk devletinin gereklerinden ödün vermeden, Anayasa'ya ve yasaların üstünlüğüne inanmış, din, laiklik ve etnik köken üzerinden siyaset yapmayan, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü ve bekası için elinden geleni ardına koymayan, sorumluluk bilinci içinde, liyakatli liderler ve kadroların yönettiği bir Türkiye istiyoruz. Bölgesinde ve dünyada gücü ve etkinliği kabul gören, Atamızın gösterdiği çağdaş uygarlığa ulaşmaya çalışan, çalışkan ve üretken insanların bir bütün olduğu, ahlaki değerlere, inançlara, bireyin özgürlüğüne saygı gösterilen, refah, huzur, güven ortamının sağlanmış olduğu bir Türkiye istiyoruz. Seçimlerde barajlarla temsiliyetin engellenmediği ve katılımcı demokrasi açısından baraj yüzdesinin daha aşağılara çekildiği bir Türkiye istiyoruz. Parlamentoda seçilen milletvekillerinin genel merkez tarafından ve delege sistemi ile belirlenmediği, parti başkanlarının başkanlığı devretme kültürüne sahip olduğu bir Türkiye istiyoruz. AB ile ya da AB'siz her alanda çağdaşlaşma yolunda ilerleyen bir Türkiye istiyoruz. Kapatma davası ülkemizde siyasal gelişmelerin ekonomi üzerindeki etkisini tekrar ortaya çıkartmıştır. Bizler ve işlerimiz bundan olumsuz etkilenmektedir. Bu çerçevede partilerin kapatılmadığı, partilerin değil, kişilerin sorumlu tutulduğu bir Türkiye istiyoruz.
Cumhuriyetimizin kuruluşunda nasıl ki; kadınlarımız omuzlarında cepheye mühimmat taşıdıysa, bugün de kadınlarımızın aynı mücadele ruhu ile çalıştığı ve kendilerine önemli mevkilerde yer açıldığı bir Türkiye istiyoruz... Kurtuluş Savaşı'nın temel unsuru olan ve Samsun'da başlayan bağımsızlık mücadelesi, ülkemizde vatanı korumak ve sahiplenmek isteyen herkesi bu temel hedef etrafında birleştirerek, bu topraklara sahip olunmuştur. Bizler, bu doğrultuda Kurtuluş Savaşı ruhuna sahip bir Türkiye istiyoruz" deniliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.