Gerçek Gazetesi
Türk Diyanet Vakıf-Sen Aydın şube Başkanı Nadir Baylar, üniversitelerde yaşanan başörtüsü sorununun kırk yıla yakın bir süredir günlük hayatı meşgul etmekte olduğunu iddia etti. Bu süre içerisinde meselenin tartışmalarla genişlediği ve derinleştiğini savunan Baylar, sorununun zamanla toplumsal bir sorun haline dönüştürüldüğünü belirtti.
Konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan Türk Diyanet Vakıf-Sen Şube Başkanı Baylar, Türkiye’nin kanayan bir yara haline gelen başörtüsü sorununun iki siyasi partinin girimiyle çözüme kavuşturulmak üzere olduğunu söyledi. Anayasada değişiklik yapılarak başörtüsünün üniversitelerde serbest olmasının TBMM’de kabul edildiğini hatırlatan Baylar, “21. yüzyıl dünyası hızla gelişim süreci yaşamakta. Toplum da hayatını bu gelişime ayak uydurarak devam ettirmek durumunda. Demokratikleşme yolunda hızla ilerleme sağlarken, üniversite öğrencilerinin eğitim hakkının başörtüsü sebebiyle engellenmesi bu gelişime tek yanlı olarak bakılması anlamına gelmekte. Başörtüsü yasağının kaldırılmasının altında da başka şeyler aranmamalı. Unutulmamalıdır ki, devlet gücünü milletinden alır. TBMM ise millet iradesinin kayıtsız şartsız tecelli ettiği mekandır. Meclisimiz de millet adına karar vererek, problemin ortadan kalkmasına yönelik irade ortaya koydu. Bu irade aynı zamanda, geçmişten gelen çekişmelerin ortadan kalkacağı ve devlet- millet bütünleşmesinin 21. yüzyıl Türkiye’sinde gerçekleşeceği mesajını vermesi bakımından çok anlamlı” dedi.
Son zamanlarda üniversitelerde eğitim hakkının önünde engel teşkil eden başörtüsü konusu ile ilgili olarak kamuoyunda lehte ve aleyhte değişik yorumlar yapılmakta olduğunun altını çizen Baylar, yorumcuların bir kısmının en temel hak ve özgürlüklerden birisi kabul edilen eğitim hakkını görmezlikten gelmekte ve bir kısmının ise söylemlerinde aşırıya kaçmakta olduğunu ileri sürdü. Geleceğin Türkiye’sini yönetecek nesiller yetiştiren üniversite yönetici ve öğretim görevlilerini de sağduyuya davet eden Baylar, “Her türlü saygı ve güzelliğe layık olan milletimiz bu yorumcuları ibret ve dikkatle takip etmekte. Devletine sonsuz sadakati olan bu milletin evlatlarının bir kısmını rejim ve devlet muhalifi gibi göstermek, bir kısmını ise aksi olarak takdim etmek insaf ve izan ölçülerine sığmaz. Ülkemizin birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğu şu günlerde toplumu geren davranışlardan kaçınılmasını tavsiye ediyoruz. Sağduyu sahibi Türk Milleti bu tür provokasyonlara asla gelmeyecek” diye konuştu. (iha)