Ünsal: 23 Nisan'ın temeli Milli İrade'dir
Cumhuriyet Halk Partisi Söke İlçe Başkanı Osman Ünsal, TBMM açılışının 87. yılını kutladığımız ve Ata'mızın çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Çocuk Bayramı nedeniyle yaptığı açıklamada "Burası Türkiye Cumhuriyeti'dir ve Türkiye Cumhuriyeti olarak kalacakt
Cumhuriyet Halk Partisi Söke İlçe Başkanı Osman Ünsal, TBMM açılışının 87. yılını kutladığımız ve Ata'mızın çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Çocuk Bayramı nedeniyle yaptığı açıklamada "Burası Türkiye Cumhuriyeti'dir ve Türkiye Cumhuriyeti olarak kalacaktır" dedi. Osman Ünsal, Türkiye Cumhuriyeti 87 yıldır dünyanın en istikrarlı parlamentosu olarak görevinin başındadır diyerek, "87 yıllık bu süreç, dünya tarihinin en köklü değişimlerinin, siyasal ve sosyal çalkantılarının yaşandığı dönem olmuştur. Bu 87 yıllık süreç içerisinde imparatorluklar çağı kapanmış, bir büyük dünya savaşı yaşanmış, dünyanın siyasi haritası altüst olmuş ve büyük çalkantılara tanık olmuştur. Bu dönemde TBMM bu büyük kargaşa coğrafyasında bir temel istikrar unsuru olarak varlığını sürdürmüştür. TBMM bir askeri zaferin eseri değildir. Tam aksine askeri zafer TBMM'nin eseridir. TBMM'den önce ne bir ordu, ne bir devlet, ne de bir Cumhuriyet vardı. Devleti de, Cumhuriyeti'de, orduyu da Atatürk'ün önderliğinde TBMM kurmuştur. Ordunun adı TBMM Silahlı Kuvvetleridir. Hükümetin adı TBMM Hükümeti'dir. Hiç kuşkusuz 23 Nisan 1920'de gerçekleşen olay tarihin yeniden yazılmasıdır. 600 yıllık hukuk, siyaset, egemenlik kavramları ve kurumları yerlerini yeni bir anlayışın kavramlarına, kurumlarına terk etmişlerdir. Bu anlayış tamamen milletin iradesine dayanan, saltanatı ve hilafeti reddeden siyasi bir anlayıştır. 23 Nisan'ın temeli Milli İradedir. Milli İrade bütün yurttaşların eşitliğini gerektirir. Ancak o zaman devlet bir ırk devleti, bir kan ve kafa tası devleti, din devleti, mezhep, tarikat, aşiret devleti olmayacaktır. Yurttaşlık bilincine dayalı bir ulusal devlet olacaktır. Bu da bizi hukuk eşitliğine, cumhuriyete, laikliğe ve demokrasiye götürmüştür. Din ve siyaset ayrımı demokrasinin temelidir. Demokrasiyi kullanarak dini siyasete açmaya kalkışanlar mutlaka olacaktır. Günümüz Türkiyesi'nde de bu gayret içerisinde olan siyasi çevreler mevcuttur. Din ve siyaset ayrımını yapamayan hiçbir demokrasi ayakta kalamaz. Batı bunu yüzlerce yıl kan akıtarak öğrenmiştir. Laiklik anlayışı devletin yönetimine, hukukuna, eğitimine, mezheplerin ve dinlerin müdahale etmesine izin vermez. Aksi halde oluk oluk kardeş kanı akar, yerine karanlık otoriter bir rejim gelir. Bugün Irak'ta olduğu gibi. Bugün Türkiye'yi yönetenler, bir yandan Milli Güvenlik Kurulu'nda öncelikli tehdit, irticadır diyor, öte yandan hükümet devletin kadrolarında öncelikle milli eğitimde sinsi bir kadrolaşmaya gidiyor. Çocuklarımızı yetştiren, aydın öğretmenlerimiz kıyıma uğruyor. Türkiye'de İslamiyet, Laiklik ve demokrasi arasında diğer İslam devletlerinde olmayan eşsiz bir uyum vardır. Bunu bozmaya çalışanlarla mutlaka mücadele edilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti'ni hiçbir etnik projenin, ırk ayrımcılığının tehdit etmesine izin vermeyeceğiz. Herkesin etnik kimliği kendi özel dünyasının parçasıdır. Ona hep beraber saygı duyarız ama kimsenin kendi etnik kimliğini devlete damga olarak vurmasına, devleti belli etnik kimliklerin lehine ya da aleyhine kullanmasına göz yummayız. Eşitlik ve kardeşlik içinde hep birlikte yaşayacağız. Atatürk "Türkiye'yi kuran Türkiye ahalisine Türk Milleti denir" diyerek bu konuya son noktayı koymuştur. Türklük Anadolu'da yaşayan Kurtuluş Savaşı mücadelesi veren insanların ortak kimliğidir. Türkiye'nin tapusu yetmiş milyon vatandaşımızın her birindedir. Her bir pay eşittir. Bakın Irak paramparça. Kürtler bir tarafta, sünniler bir tarafta, şiiler ve Türkmenler bir tarafta. Ekonomi perişan, can güvenliği yok. Hergün oluk oluk kan akıyor ve ülkede Irak'ı sömüren Amerikan işgali var. Şimdi Türkiye'de aynı oyunu tezgahlamaya çalışıyorlar. Birilerinin masa başındaki hesapları uygulanacak, bedeli ne olursa olsun oluk oluk kan akacak ama onlar istediklerini alacaklar. Barzani Türkiye'ye rest çekecek, bizim hükümet aman Barzaniyi sustur diye Amerika'dan yardım isteyecek. Böyle hükümet, böyle devlet yönetme anlayışı olamaz. Türk milletinin ve devletinin onuru bu derecede aşağılanamaz. Buna izin vermeyiz. Burası bizim vatanımız. Ülkemize hep birlikte sahip çıkacağız. Bayrağımıza hep birlikte saygı duyacağız. Herkes şunu aklına yerleştirsin. Türkiye'nin ulusal bütünlüğünü parçalamaya çalışanların buna gücü yetmeyecektir. Çünkü biz ulusal bütünlüğümüzü kimsenin lütfuyla sağlamadık. Türkiye'yi kimse bize lütuf olarak vermedi. Tarihi içnden bağımsızlığımızı, devletimizi, ülkemizi, cumhuriyetimizi büyük acılar çekerek alın terimizle, can vererek hep birlikte çekip çıkardık. Çanakkale, Sakarya, Lozan, 23 Nisan şahidimizdir. Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak kalacaktır. Bütün çocuklarımızın, milletimizin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyor, şehitlerimizi saygıyla anıyor ve yüce meclisimizi saygıyla selamlıyorum" dedi. İmdat GÜÇLÜ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.