Ürün desenini yitiriyor

Ürün desenini yitiriyor

Zeytin, incir, pamuk, narenciye, kestane, şeftali, çilek, elma, nar, üzüm ve daha birçok ürün Aydın’da yetiştirilen zengin ürün deseninden sadece birkaçı.

Zeytin, incir, pamuk, narenciye, kestane, şeftali, çilek, elma, nar, üzüm ve daha birçok ürün Aydın’da yetiştirilen zengin ürün deseninden sadece birkaçı. Bu nedenle de Aydın için “Dağlarından yağ, ovalarından bal Akar” deyimi kullanılır. Fakat hemen hemen her türlü sebze ve meyvenin yetiştirildiği Aydın’da, üretici yıldan yıla ürün çeşitlemesinden uzaklaşıp, az masraflı ürüne yönelince, Aydın bu özelliğini kaybetmeyle karşı karşıya kaldı. Masrafı az olan ürünlerin başında da zeytin ve nar geliyor. Aydın’ı çevreleyen dağların tamamına yakınında zeytin ağacı görmek mümkün. Nar yetiştiriciliği ise Karacasu’ya bağlı Yenice Beldesi ve Esençay Köyü ile Bozdoğan’a bağlı Yazıkent Beldesi'nde yıllardır süregeliyor. Aydın’ın dağlarında yetişen zeytin ağaçları, artık düz arazilerde de boy göstermeye başladı. Bozdoğan, Kuyucak, Söke, Buharkent, Çine, Yenipazar, Didim Akbük, Ak-Yeniköy ve Karacasu’nun düz arazilerinde artık 1 ve 2 yaşlarında binlerce zeytin fidanları göze çarpıyor. Bozdoğanlı çiftçi Kerim Ünler, 1 yıl öncesine kadar incir yetiştirdiği düz arazisinde incir fidanlarını söküp yerine zeytin fidanı dikmeye başlamış. Kerim Ünler, ”Ne ektiysek kazanamadık. Bu arazide incir yetiştiriyordum. Fakat incirde son yıllarda kazançtan çıktı. Artık sertifikalı zeytin fidanı dikiyorum. Zeytin üretiminin masrafı yok” dedi. AKP Hükümeti 2 yıl önce sertifikalı fidan diken çiftçilere yönelik dönümde 250 lira destekleme vereceğini açıklamıştı. 10 dönümden az olmamak üzere, arazisine sertifikalı fidan diken üreticiler dönüm başına 250 lira destekleme aldılar. Devletin bu yöndeki desteğinin de yönlendirici olduğunu söyleyen Kerim Ünler, ”250 lira tabii ki, 1 dönüme diktiğiniz fidan ve yan giderlerinin masrafını karşılamıyor. Buna rağmen masrafın bir bölümünün karşılanması bile teşvik oldu. Zeytin nazik bir ürün olmadığı için bakımı da neredeyse sıfır masraflı. Son yıllarda da yıldızı parlamaya başladı. Bu nedenle de zeytinciliğe yöneldik” dedi. Nazilli Ziraat Odası Başkanı Sabri Topuçar ise, Türk tarımında sıkça göze çarpmaya başlayan bu tablonun aslında devlet tarafından müdahale edilmesi gereken tehlikeli bir süreç olduğuna dikkat çekerek, ”Mutlaka devlet tarafından ürün haritası çıkarılıp, bölgesel üretime ve ürün desteklemelerine ağırlık verilmesi gerekir. Aksi takdirde üreticilerimiz o yıl hangi ürün daha yüksek fiyat ediyorsa o ürüne yöneliyor. Bunun son örneğini zeytin ve nar’da gördük. Türkiye’nin en iyi pamuğunun yetiştirildiği Söke ovasında dahi nar fidanlarını sıkça görmeye başladık zeytin üretimi dağlık bölgelerde yaygın. Bu nedenle de Aydın için ‘Dağlarından yağ, ovalarından bal akar’ deyimi kullanılır. Fakat bu gidiş, Aydın’ın hem bu özelliliğinin kaybolmasına, hem de Türkiye'yi tamamen dışa bağımlı hale getirir. Ürün deseni kayboldukça, başka ülkelerden ürün almak zorunda kalırız. Devletin bu aşamada yapması gereken çalışma, zaten yıllardır hükümetlerin rafta beklettikleri, Ürün Haritası Yasası'dır. Şayet bu yasa hayata geçirilirse, Söke sadece pamuk üretirken, Nazilli ve Kuyucak narenciye ve nar, Bozdoğan kestane ve biber üretmek zorunda kalacak. Böylelikle arz talep dengesi sağlanacağı için, hem üretici kazanacak, hem de ürün elde kalmayacak.Şu anda nar en gözde ürün. Söke’de uçakla pamuk ilaçlaması yapıldığında aynı anda binlerce dönümlük arazi ilaçlanabilecek. Ama yan yana değişik ürünler ekildiğinde zirai mücadelede parça parça yapılacağı için masraflarda katlanacak Bizim en büyük sıkıntılarımızın başında zaten yüksek girdi maliyetleri geliyor. Bu yöntemle maliyetimizi de düşürmüş olacağız” dedi. (Yılmaz ÖLMEZ)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.