ZİRAAT ODASI SEÇİMLERİ

Ziraat Odası seçimleri, bugüne kadar eşi benzeri görülmeyen bir heyecan fırtınası içinde geçti. Kemal Kocabaş ve Oda Başkanı Muhsin Örnek, yaklaşık iki ay boyunca dağ tepe demeden ilçemizdeki bütün köyleri, tur üzerine tur bindirerek gezdiler. Uykusuz kaldılar, yorgun düştüler.

Bu çabayı neyin uğruna verdiler?

Muhsin Örnek, koltuğunu korumak uğruna büyük çaba sarfetti. Kemal Kocabaş ise, onuru korumak ve hasretini gidermek için. Kocabaş yaptığı konuşmada bu mesajı verir gibiydi. “Ziraat Odası Hizmet Binası ve daha bir çok hizmetlerim için bana teşekkür bile etmediler”dedi.

İki adayın başını çektiği kampanya dönemi, siyasi partilerin seçim dönemlerinde bile görülmeyen büyük hareketliliğe tanık oldu. Dün ilgili, ilgisiz Söke halkı Ziraat Odası’nda verilecek yarışmaya tanık olmak için erkenden odanın yolunu tuttu.

Meraklı gözler, heyecanlı kalpler, sandıklar açılıncaya kadar, “seçimin sonucu ne olur” diye birbirlerine sordular.

Esasında seçimi hangi listenin kazanacağı belliydi. Ama kongre heyecanında bu ince detayı kimse yakalayamadı.

Her iki aday da birer konuşma yaptı. Konuşmaları bitince alkışlandılar. Ama Kemal Kocabaş’ın alkış süresi, Muhsin Örnek’in den çok daha fazlaydı. Bana tahminimi soranlara, hep bunu hatırlattım.

Olan olmuş, Kemal Kocabaş gelip koltuğa oturmuş. Artık sözün bittiği yerdeyiz. Kader çizgisi, Kocabaş’ı bir kez daha Oda’nın başına getirdi. 69 delegenin 37’si “Kemal Kocabaş” dedi. Bir liste kargaşasının dışında çok temiz bir kongre oldu. Kimse kimsenin kalbini kırmadı, olumsuz bir olay yaşanmadı.

Ancak bu kongrede yadırgadığım bir olay meydana geldi. Tarım İl Müdürü Muhsin Temel’in kongrede yaptığı konuşmasının üslubu, bir bürokrata benzemiyordu. Verilen hizmetlere bir şey demiyorum. Şüphesiz ki iktidar tarım kesimine yönelik yeni düzenlemeler yapmıştır. Ama buna rağmen tarım kesimi refaha kavuşmamış, sıkıntılar içinde kıvranmaktadır. Tarımsal üretim alanlarına bir bakın. Son yıllarda çiftçi, tarihinin en büyük sıkıntısını çekmiştir. Ürün para etmez. Akaryakıt ve tüm girdi maliyetleri, her geçen gün biraz daha artar. Ama hükümet dönüp, çiftçiye çeşitli desteklerde bulunur. Oysa çiftçiye en büyük destek, malını değer fiyata satmasıdır. Bu yıl pamuk fiyatları çok iyi oldu. Ama tarım kesimi, hâlâ borcunu ödeyemedi. Yedi sekiz yıl, Allah’ına yalvar, bu zarar bir yılda ortadan kalkar mı?

Bu yıl narenciye üreticisinin çektiği sıkıntı ortada... Ürün ağacında kaldı. Bunun zararını yalnız üretici değil, tüccar da çekti. Zor durumda kalan narenciye üreticisine yardım eli uzatan var mı? Yok!

Sayın Tarım Müdürü Muhsin Temel, bu olumsuzluklardan hiç söz etmedi. Çiftçiye verilen destekleri tek tek anlattı.

İflas eden üretici, ne yapsın sulama sistemlerini, makine parklarını. İlk önce başındaki borç derdini düşünüyor.

Sayın Müdürümüz “Biz tarımda desteği yakalamışız. Tarım teşkilatı olarak sizlerin kölesiyiz. Destek vermeye devam edeceğiz” diyor.

Tarım kesimine verilecek en büyük destek ürün fiyatlarındaki fiyat istikrarıdır. Gerisi boş sözler gibi geliyor bana. Anadolu’da çiftçi borç batağı içine düşmüş, malı mülkü icra kıskacı içinde!...

İktidar tarım kesiminin sorunlarını çözmek istiyorsa bölük börçük hazırlanmış planlarla değil, daha gerçekçi çalışmalarla bir tarım planlamasının hazırlanması kaçınılmaz.

Nereden nereye... Söke Ziraat Odası’nda yapılan konuşmalar, beni tarımdaki sorunları yeniden irdelemeye yöneltti.

Yani Ziraat Odası seçimleri ve herşeyin konuşulduğu bir kongre oldu. Gerek eski Başkan Muhsin Örnek ve gerekse Kemal Kocabaş’ın verdiği mesajlar Sökeli çiftçilere umut verdi. Kemal Kocabaş Tarım İl Müdürü Muhsin Temel’den sonra söz aldı, tarımdaki sorunların giderek arttığını ve  çözülemediğine vurgu yaptı. Söke Ovası’nda belirlenen sera bölgesinin bir an önce hayata geçirilmesinin gerekli olduğunu belirten Kocabaş, “Ama ortada yatırımcı yok. İşadamlarına çağrı yapıyor ve bekliyorum” dedi. Gerçekten sera bölgesi Söke için “olmazsa olmaz” bir yatırımdır.. Müteşebbisler ve o bölgede arazisi olanlar bu yatırımı muhakkak gerçekleştirmelidirler.

 

ŞOFÖR ESNAFI DERTLİ

Aydın Esnaf Odaları Başkanı Hulisi Akşit şoför esnafının sorunlarını dinledi, esnaf dert döktü, derman aradı. İnsanoğlunun yaşadığı her yerde sorun vardır. Başkan Hulusi Akşit, dün şoför esnafının sorunlarını dinledi. Bir dokun, bin ah işit hesabı, birçok şoför esnafı içinde bulundukları sorunları dile getirdiler. Belli ki, laf olsun anlamında sorunlar değildi bunlar. P ve M plaka araç sahipleri, yana yakıla korsan olarak  servise çıkan araç sahiplerinden şikayetçi oldular. Herkesin bölgesinde çalışabilmesi için, gerekli önlemlerin alınmasını istediler. Toplantıya katılan bir trafik polisi de şikayetleri not etti ve sorunu çözeceklerini söyledi. Bakalım Türkiye’nin önemli bir sorunu olan korsan olarak servise çıkan sürücüler önlenebilecek mi?

 

YILDIRIM’A ŞİFALAR DİLERİZ

AKParti İlçe Başkanı Namık Yıldırım’ın aniden rahatsızlanması, Söke’de günün konusu olmaya devam ediyor. Dün bir yerel gazetede ve gazetemizin web sayfasında yayınlanan ilanda ise Namık Yıldırım’ın rahatsızlığının hangi boyutlarda olduğunu bizlere gösterdi. İlan şöyle “Adnan Menderes Ünivesitesi’nde yatan AKParti Söke İlçe Başkanı Namık Yıldırım’ın kan gurubu önemli olmaksızın sürekli kana ihtiyacı vardır”

Allah kimseye dert verip, derman aratmasın. Milyonda bir, belki de on milyonda bir görülen hastalık değerli kardeşimiz Namık Yıldırım’ı bulmuştur. Onu tanıyan veya tanımayan bir çok insan, Adnan Menderes Ünivesitesi Hastanesi’nde kan vermek için sıraya girmiştir.

“Derdi veren Allah, dermanı da verir” inancıyla Namık Yıldırım’a acil şifalar dileriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar