E. TURGUT TEKİN

E. TURGUT TEKİN

ÇİNE BARAJI İLE İLGİLİ MÜJDE SEVİNDİRİCİDİR

 

 

Söke gazetelerine manşet olan, Çine Barajı için verilen para transferi sevindiricidir. Yüce Allah, ovaları, dağları, ırmakları boşuna yaratmamıştır. "Aklınızı kullanın ve bu kaynaklardan yararlanın" buyuruyor. Ama biz yokluğun gözü kör olsun, yokluktan dolayı bu kaynakları bir türlü kullanmayı başaramıyoruz. Bugün, tarihe "BEREKET TANRISI" olarak adı geçen Büyük Menderes Irmağı ile ilgili olarak birşeyler yazacağım. Neden derseniz, bu ırmak aktığı topraklara bereket getirmiş, sulamış, ürün vermiş, tarihe de "Bereket Tanrısı" olarak yansımış, adına öyküler yazılmış, heykeller yapılmıştır. Bugün Milet Müzesi'ni süslüyen "MEANDROS HEYKELİ" bu ırmak için yapılmıştır. Tanrı ApolIon ile Çoban Marsiyas, kaval yarışını ise Çine Çayı kıyılarında yapmışlar. Tanrı ApolIon'un hışmına uğrayan Marsayes ise Çine Çayı’na dönüştürülerek, insanlara yararlı olmaya mahkum edilmiş. Tabi ki bunlar mitolojinin verileri. Gerçek, doğanın yaradılışında saklı. Ama biz bunu ancak fark ediyoruz.

İlk pınarı Dumlupınar Dağları olan Büyük Menderes, oradan denize kadar birçok kollar alarak, nihayet Söke kıyılarında denize dökülür. Geçtiği toprakları sulayarak hayat verir. Dinar, Çivril yörelerinde şeker pancarı tarlalarını sular. Çivril’de bu amaçla ilk baraj yapılmış ve Büyük Menderes ilk kelepçeyi burada yemiştir. Bugün, bir "YEŞİL DİNAR VE YEŞİL ÇİVRİL" varsa bunu bu bereket tanrısı ırmağa borçluyuz. Irmağın "Yukarı Çığırı" dediğimiz bu bölümde, gerçekten çok yararlı olmaktadır ve aynı zamanda Dinar su çıkan kolunun önemli ölçüde sularını buralarda kayıp etmektedir. Ayrıca Banaz Çayı'da Uşak topraklarını sular ve birçok önemli su kaybına uğrar. Uşak ve Afyon illeri, DSİ Aydın Bölge Müdürlüğü dışında kaldığı için yapacağımız bir şey yoktur. Aydın DSİ Bölge Müdürlüğü sınırları içinde kalan Denizli, Muğla ve Aydın'da ise bu ırmak düzenli bir su rejimine sahiptir. Irmak ve yan kolları üzerinde sulama amaçlı çok güzel çalışmalar yapılmış birkaç büyük baraj ile birçok gölet hizmete alınmıştır. Ama ne yazık ki, yörenin kurak ve sıcak bir iklime sahip olması nedeniyle yeterli oranda yağış almıyor. Yağış olmayınca bu kaynaklarda yeteri kadar su birikmiyor. Buna karşılık, yörede ise sulanacak çok geniş ve verimli ovalar vardır. Bu ovalar ise ancak kendi yörelerinde biriken sularla sulanacaktır. Örneğin Adıgüzel Barajı ile Denizli ve Sarayköy Ovaları ile Kuyucak Ovası sulanabilir. Kısmen de Nazilli Ovası sulanır. Tanrı, bu baraja toplanacak suyu buralara harcayın diye yaratmıştır. Adıgüzel Barajı ve diğer göletlerle bu topraklar rahatlıkla sulanır. Kemer Barajı ve Akçay Irmağı ise Nazilli, Köşk, Sultanhisar, Yenipazar ve Aydın Ovaları içindir. Burada biriken su da buralara yeter. Hatta İncirliova'nın bir kısmıda buradan sulanır.

Çine Çayı ve yan kolları üzerindeki suları toplayabilsek, o zaman buradaki sular da, Koçarlı, Bağarası, Söke ve Balat Ovaları'na yetecek. Ayrıca yazın bir miktar su da, Bafa Gölü'ne verilecek. Topçam Barajı yapıldı, Yalıkavak ve Çine Barajı ise yapım halindedir. Ama şimdiye kadar çoktan bitmesi gereken bu barajlar, ekonomik yetersizlikler ve yanlış harcamalar yüzünden bugüne kadar sürüp geldi. Yazdığımız zaman idareciler ve sorumlular, üzerimize hışımla geliyorlar. Sayfalar dolusu yazılar yazıyorlar. Oysa bizirn yazdıklarımız hem doğru ve hem de on1ara destek içindir. Niye destek? Çünkü politikacılar, gazete haberlerini dikkate alıyorlar. Eleştirilerimizi anlıyorlar. Kamuoyuda anlıyor. Oy kaybı korkusu ile ne edip ediyor ve merkezden para koparmaya çalışıyorlar. Merkezden para gelirse iş çabuk gider. Gelmez ise sen çokta çalışkan ol, ne yazar ki? Benim Söke Ovası’nda bir karış sulanacak toprağım yoktur. Söke'de de dikili bir ağacım ve bir evim yok. Ama Çine Barajı’nın bitirilmesi için tam otuz yıldır yazıyorum. Eğer Çine Barajı bitse, bu su kavgası olmayacak. Geçen yıl Söke Ovası, % 50 ürün kaybı yaşadı. Bu milli servet değil mi? Hepimiz bu topraklar üzerinde yetişen ürünlerle besleniyoruz. Bol ve sağlıklı olduğu yıllarda biz de daha ucuza, daha kaliteli ürün yiyoruz. Olmadığı zaman taş mı yiyeceğiz?

Çine Barajı, Çine, Koçarlı, İncirliova, Germencik, Bağarası, Söke, Sarıkemer ve Didim Ovaları'na hayat verecektir. Bu toprakları suladığın zaman adam yetiştirir. Devletin böyle topraklarımızı susuz bırakması bir cinayettir. Onun için istiyoruz ki, bu zengin ve verimli kaynaklarımız suya kavuşsun ve yılda üç ürün versin. Bu da ülkemize, halkımıza yararlar sağlasın. Bunu istemek hakkımız değil mi? AK Parti hükümetine Çine Barajı için verdiği destekten dolayı teşekkür ederim. Sebep olanlarıda kutlarım. Hayırlı olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar