KÖSTEBEK

 

Pek çok romana konu olan bu hayvanın yer altında yaşarken, romanlara neden konu olduğunu hep düşünmüşümdür. Hiç kimseye zararı olmadan yaşamını sürdüren bu canlı neden acaba bu kadar gündeme düşmüştür?

 

Romancıların doğada pek çok canlı varken hiç kimseye zararı olmayan bu canlıyı neden, romanlarına konu edinmişlerdir? 

 

Köstebek denen canlı ne yapmaktadır? Ve nasıl yaşamaktadır?

 

Araştırmadım ama, bu canlı bildiğim kadarıyla yeraltında yaşayan ve bitki kökleriyle beslenen bir canlı. Artık gözleri görmeyen veya çok az gören yada bazı şeyleri göremeyen, iyi koku alan bir canlı. Yaşamını toprak altın da sürdürüyor. Yeşeren ve yaşamını sürdürmeye çalışan bitkilerin köklerini yiyerek onları yok eden, yaşamın devamı için kökleri bitiren bir canlı.

 

Ne kadar güzel değil mi? Hem görünmek istemeyeceksin hem de üzerine düşen görevi yapacaksın?

 

Kökler biterse ne olur?

 

Bitki kurur.

 

İşte öyle, toplumda bazı değerler kurutuluyorsa, bazı köstebek tipliler verilen görevleri yerine getiriyor demektir. Farkında olmadan ve bilerek yapılan bu hareketlerin bireyler ve toplumlar tarafından görülmesi çok zor değildir.

 

Köstebek hayvandır ama bizler insanız.

 

Köstebek tipliler sadece kendilerini düşündüklerinden, sadece kendi bireysel yaşamlarını sürdürmek ve varlıklarına daha fazla varlık katmak talepleri olduklarından, köstebek gibi zaman zaman ortaya çıkarlar ve havalar bozulunca hemen kaybolurlar.  

 

Çünkü havayı iyi koklarlar.

 

Bir de bu hayvan gözleri görmediği için iyi koku alır. Hayvandır, yaşamını sürdürebilmesi için bazı organlarının gelişmesi için normaldir. Yer altında yaşamaktadır.

 

Bazı kişiler neden köstebek gibi yaşamlarını sürdürmek isterler?

 

Bu tip yaşamayı tercih etmeleri kendi kişilik sorunlarından kaynaklanmaktadır. Ya da  beklentileri farklıdır. Zaman zaman yeryüzüne ben buradayım ha der gibi ortaya neden çıkarlar.

 

Uygun ortam ve çıkarlarına uygun şartlar oluşunca hemen görünürler. Ülke ve gelecekle  pek ilgilenmezler. Kimin nerede ve nasıl davrandığı çok önemli değildir. Tek amaçları vardır. Varlıklarına varlık katmak.

 

Nereden, nasıl sağlandığı da önemli değildir.

 

Bu tipler her çeşit kitle örgütlerinde görülürler. Çevrenizde bunları kolayca fark edersiniz. Çok fazla yorulmaya gerek yoktur. Özellikle örgütlerde bunları kolayca ayırırsınız.?

 

Neden böyle davranırlar ?

 

Köstebeklerin tek bir beklentisi vardır. Kendi yaşamlarını sürdürebilmek için ne bulurlarsa tüketirler.

 

Kuruturlar.

 

Köstebekler her zaman havayı koklayacaklardır. Şartlar kendileri için uygun olduğunda hemen ortaya çıkacaklardır.

 

Kurutacaklardır.

 

Ne yazık ki bu ülkenin köstebeklerle uğraşacak zamanı yoktur. Ülkenin insanları aptal değildir. Bugün, üzerine düşen görevleri yapmaya devam etmektedir.

 

Rehavet ve saltanat,  bu ülkenin başına her zaman bela olmuştur.

 

Saltanatlar gelip geçidir.

 

Saltanatı ve rehaveti sürdürmek isteyenler düşünsel anlamda olumsuzluklar  gördüklerinde, hemen ne yapacaklarını bilemez hale gelmektedir.

 

Böyle dönemler köstebekler için en uygun ortamlardır. Saltanat  sahiplerine bilmeleri gerekeni söyleyip, bir taraftan da altlarını oymaya devam ederler. Çıkarları bunu gerektirir.

 

Aslında herkese zarar vermektedirler. 

 

Tükenmemek ve tüketilmemek için birey olarak onurumuzu korumak için, tüm bireyler nerede olurlarsa olsun üzerine düşen görevleri yapmalıdır.

 

Köstebekler her zaman olacaktır. Nerede olursa olsun bu anlayışı sürdüren kişilere, kuruluşlarda ve örgütlerde fırsat verilmemelidir. 

 

Kusura bakmayın Anadolu’da bir söz vardır.

 

“Lafın tamamı aptala anlatılırmı?.”

 

Anlayan anlar.

 

Saygılarımla. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar