Pazar günü bu iş biter

 

 

Pazar günü Türkiye gündemi değişir ve bu iş biter. Biter ve muhalefet artık kendine bir dört yıl düşünme süresi alır.

AKP’de bu dört yıl içinde, bu güne kadar yapamadıklarının %99’unu yapar ve 2020 yılına kadar, belki de daha fazla, millete umut olmaya devam eder.

Ne diyor Sayın Başbakan meydanlarda,;

-Bunlara beş koyun verseniz, onları da güdemezler. İnanın bunlara beş tane koyun teslim edin kaybeder gelirler.

Ne diyor Başbakan;

-Sizin gibi muhalefete can kurban, can kurban.

Ne diyor Başbakan;

-“Benim ağzımın tapusu senin elinde değil ki"

Ne diyor Başbakan;

-Niye gitmiyorsun savcıya? Kardeşim bunlar palavracı"

Ne diyor Başbakan;

“Baykal, kaç gol yiyeceğini hesaplıyor, ‘Ne kadar az yersem lehime’ diyor” dedi

Ne diyor Başbakan;

-Biz 3 bin 100 metrelik tünele girdik ve çıktık. Olay bu.

Dahası var. Biz gelelim bu ülkenin efendilerine. Yani oy depolarının durumuna.

Geçenlerde Ziraat Odalarının bir açıklaması olmuştu. Bu açıklamada çiftçilerin durumlarının çok kötü olduğu ve  sayın Başbakan’a isteklerini raporlar halinde bildirdiklerini ve haber beklediklerini söylemişlerdi.

Ne istemişleri çiftçiler?

- Ziraat Bankası borçlarının ertelenmesi, ödemelerinde kolaylık sağlanması.

- ÖTV lerin kaldırılması,

- Tarımı Destekleme kredisinin verilmesi.

Başbakan her zaman yaptığı gibi son dakika golünü yine attı.

Beklenen haber Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü’nden geldi.

Çiftçi isteğine ulaştı. Mart ayı sonuna kadar ödenemeyen çiftçi borçlarının ödeme süresi uzatıldı.

Ne diyordu çiftçi açıklamasında. “Eğer Başbakanımız bizi görmezse, biz de gereğini yaparız.”

Şimdi Başbakan çiftçiyi gördü.

Şimdi sıra çiftçiyi destekleme kredisinde. O haber de herhalde bu hafta sonu gelir. Durum onu gösteriyor.

Buna göre çiftçiler, kredi borçlarının 2009’a gelen borç taksitlerinin sadece faizini bu yıl ödeyecek, anapara ödemeleri ise 2010’a kalacak. Demek ki verilen sözler yerine getirilecek. Böylece de herkes istediğini alacak. Zaten daha evvelki seçimlerde de böyle olmamış mıydı! Öyleyse  bu iş pazar akşamı biter. Dolayısı ile de AKP oylarını artırarak yoluna devam eder ve muhalefete bir beş yıl daha düşünme süresi verilir. Genç Parti’nin AKP’yi destekleme kararı alması da bunun belirtileri değil mi? İktidar tarafında meydan konuşmaları ve neticelerinden birkaç kesit bunlar.

Ya muhalefet? Muhalefet te boş durmadı. Onlar da Başbakan’a verdiler, veriştirdiler. İşsizliği ele aldılar, adaletsizliği ele aldılar, yolsuzluğu ele aldılar. Bizde aldık birini, vurduk ötekine.

Çok da inanmıştık ya….

Ha… diyeceksiniz şimdi, iktidar yanlısı yazı diye. İşin gerçeği, meydanlarda olanları yazmak yanlılıksa, olsun… Biz alırız yazımızı, sütunlara taşırız, isteyen alır okur, istemeyen almaz da, okumaz da.

Bakınız ne diyor sayın Bahçeli; “Bozkurtlar ensenizdedir.”

“Milli Görüş gömleğini çıkarttınız, yerine tişört giydiniz. Üzerinde AB ve ABD yazıyor.”

“MHP’lilerin kafatasını ölçmeye başlamış  olsaydınız, siz başbakan olamazdınız.”

“Ben şimdi 'Allah'a çok şükür attan düşme özürlüsü değiliz' desem ne olacak? Gel Konya'nın caddelerinde bir ata bin de görelim bakalım.”

Her dediği doğru. Evet doğru. Meclise gönderilen MHP’li Bozkurtlar devamlı AKP’nin ensesinde zaten. Hatta sırtlarında.. Ne zaman düştüler ki. Mesela, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde. Mesela, İdamın kaldırılmasında. Daha uzatmak mümkün.

Sonra AB ye gireceğiz diye tarıma konulan kotalar ne zaman oldu dersiniz? Bunlar madalyonun bir başka yüzü tabi.

Şu soruyu sormanın tam zamanı olsa gerek. Peki, yereldeki belediyeleri aldığınızda neler yapacaksınız? Bir de onları dinlesek.

Peki….. Sayın Baykal ne diyor?

Sayın CHP lideri Baykal’ın dedikleri de her zamanki hikayelerden. Dinleye dinleye ezberledik.

“İnönü’nün ismini ağzına alma.”

“Senin gözlerinin içine bakarak konuşmak istiyorum.”

“İzmir!i alan 1922’de almış, İzmir yeniden alınıp, yeniden verilmez.”

“AKP ile gelenler, APS ile giderler”

“Artık görüldü, Abbas yolcudur.”

“Çalışandan vergi alma, bırak çarklar dönsün, fabrikalar çalışsın.”

Bunlar da doğru, ya  çözüm…? Benzin kuyruklarını, çay kuyruklarını, tüp kuyrukların da unutmadı bu millet. Eleştirmek iyi, güzelde, ya çözüm. İşte sorun bu. Onun için yazarlar, köşeler ve ekonomistler iktidar var da, muhalefet yok diyorlar.

Ben de diyorum ki, muhalefet yoksa, pazar günü bu iş burada biter.

Önceki ve Sonraki Yazılar