BİR SABAH KAHVALTISININ ARDINDAN

Siyasi partilerin milletvekili aday listeleri açıklandığı günden beri, o parti senin, bu parti benim hesabı koşuşturup duruyoruz. Bütün amaç, milletvekili adaylarını ve verdikleri mesajlarını değerlendirmek ve halka iletmektir.

AKP’den milletvekili aday adayı olan Mehmet Koyuncu özgeçmişi ile devletin üst kademelerinde görev yapmış bir bürokrattır. Çok açık ifade ediyorum, tarafsız bir gözlemci olmama rağmen, aday belirleme sürecinde bildiğiniz gibi onu candan destekledim. Ama nasip değildi, olmadı.

MHP, Sökeli Gülnur Er’e listenin 3. sırasında yer verince, büyük bir mutluluk yaşadım. Sökeli bir milletvekili adayını TBMM’ye gönderebilme şansını elde etmiştik. Bu nedenle Sökeli seçmenin Gülnur Er’i desteklemeleri için ellerinden gelen bütün gayreti ve hassasiyeti göstereceklerine candan inanıyorum.

Söke açısından ifade ediyorum: CHP’de ön seçimde büyük bir hüsran yaşandı. Sevim Şahin Hanımefendi ve Erkan Polat, listenin en alt sıralarında bile yer alamadılar. Elde edilen sornuçlar yüzünden üzgün olduğumu ve CHP Genel Merkezi’ni Aydın kökenli milletvekili aday adayı Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’ı kontenjandan 2. sıraya koymalarını kıyasıya eleştirdim. Bir Sökeli olarak buna hakkım vardı. Çünkü 65 yıllık çok partili dönemde ilçemizden meclise ancak 4   milletvekili gönderebildik. Yapılan bu haksızlık beni olduğu kadar herkesi hâlâ derinden üzüyor. Siyasi parti genel merkezleri Sökeli bir milletvekili aday adayını listelere niye layık görmezler? Bu hiçe saymak, bu ihmâl daha ne zamana kadar devam edecek? Ancak Sökeliler son günlerde CHP’nin 2. sıradan kontenjan adayı Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’dan ve Sayın Baydar’ın aralıklarla Karacahayıt Köyü’nde oturmaya başladığından, Söke’ye “memleketim” dediğinden söz etmeye başladı.

Sayın hoca, gerçekten Sökeli mi? Sökeli falan değil ama Söke’de çok yakın dostları var. Bunlardan biri de Ahmet Cumhur Sakız. İşin çok ilginç tarafı onu da     CHP’ye üye yaptı. Ama bir bilim adamı olarak Söke ile çok ilgili olduğunu söyleyebilirim. Büyük Menderes deltasının alt havzası ile ilgili büyük projeleri var. Özellikle Söke’nin kalkınmaya giden yolda, yapması gereken hamlelerin neler olduğu biliyor.

CHP adayı Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’ı, Hayal Kahramanları Parkı’nda basına verdiği sabah kahvaltısında daha iyi tanıma fırsatını elde ettim. Sayın hoca, Isparta-Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörlüğü görevini yürütürken adaylık başvurusunda bulunmuştu. CHP daha önceden Mustafa Balbay için ayırdığı ikinci sırayı Metin Lütfi Baydar’a verince, Söke’de birçok partili içinde bir burukluk yaşamıştı. Ancak Hayal Kahramanları Parkı’nda dinlediğim Sayın Baydar, bulunduğu yeri fazlasıyla hak ediyor. Dolu dolu bir bilim adamı. Köşesinde oturan cinsten değil. Sürekli araştıran, genel ve bölgesel kalkınma için projeler hazırlayan, iktidara geldikleri zaman bunları muhakkak gerçekleştireceklerini iddia eden, çok dinamik bir insan. Metin Lütfi Hoca, o kadar inançlı ve iddialı ki, insan söylediklerine ister istemez inanıyor. Yaptığı konuşmadan bir bölüm şöyle; “CHP yalnız iktidar olmayacak, biz ekonomide, sosyal yaşamda ve tüm alanlarda ne yapacağımızı, köyde, kasabada, kentte, kahvede ve her yerde   anlatacağız. Çünkü biz CHP olarak, aylardır bu proje üzerinde çalışıyoruz. Bunları tek tek seçmenlere anlattığımızda bize inanacak ve Aydın’da oy çıtasını çok yükseklere çıkaracağız. Mesela Türkiye’de doksan yeni tematik üniversite kuracağız. Aydın’a iki üniversite isabet ediyor. Bunlardan birini Söke’ye kuracağız. Söke’ye kuracağımız Tales Üniversitesi ile batıya açılacağız. Çünkü Tales, Sökeli bir bilimadamı ve bütün filozofların hocasıdır. Tales Üniversitesi on yıl içinde batı dünyası ile bütünleştiği gibi nüfusu da en azından elli bin artacaktır”

Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar kırk yıllık politikacılara taş çıkartırcasına çok özlü sözler söyledi. Çok zor beğenen bir insan olarak beni bile ikna ettiğine göre, Sayın Baydar Hoca listede bulunduğu yeri fazlasıyla hakkettiğini gösterdi. Önümüzdeki seçim kampanyalarında herkesi Sayın Baydar’ı dinlemeye davet ediyorum. Bugüne kadar hiçbir siyasinin aklına gelmeyen projeleri bir bir hayata sokmaya çalışacağını söylüyor.

Mesela, “Neden Avrupa’nın büyük futbol kulüpleri Kuşadası’nda değil de, Antalya’da kamp yapıyorlar?” diye soruyor.

Söke’nin kasaba görüntüsünün muhakkak    değiştirilmesi gerektiğini ifade ederken, “Kemal Paşa Mahallesi’nin Alaçatı’dan ne farkı var?” diyor.

Yani eski Rum evlerinin vakit geçirilmeden restorasyonlarının yapılacağını söylüyor.

Prof. Dr. Lütfi Baydar bir bilimadamı olarak insana fazlasıyla güven veriyor. Herkes bilir, hayatım boyunca kimseye methiyeler yağdırmadım, ancak Metin Hoca bunu hak ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar